İşletim sistemiyle aşk yaşamak ister misiniz?

 İşletim sistemiyle aşk yaşamak ister misiniz?

Hayal gücünün sınırları içinde olan şeylerin gerçek olabileceğine inanan biri olarak film beni korkuttu. Black Mirror (Netflix’te yayınlanan bir bilimkurgu dizisi, merak edenler önceki yazımda okuyabilirler) tarzı senaryosu ve başarılı oyuncularıyla, film sizi içine hemen almayı başarıyor. İzlerken hem Thedore'da hem Samantha'da kendimden izler buldum.

Günümüzde yeni insanlarla tanışmak için enerjimiz yok, aslında enerji değil sabrımız yok. Olacağı kesin olmayan bir şey için zaman ve emek harcamak istemiyoruz, çünkü biz teknoloji ve onun bize sağladığı hız sayesinde her şeyi kolayca elde etmeye alıştık. Bir diğer yandan, Facebook veya Youtube bizi en yakınlarımızdan daha iyi tanıyor ve verilerimize göre bize günlük hayatımız için öneri ve fikirlerini sunuyor. 

Bu ikisini birleştirdiğimiz zaman ise, bilgisayarımızla sevgili olma fikri hiç de uzak gözükmüyor.

 Fazla gercekci ve insanı düşündüren bir film, sonunu tahmin etmek imkansız değil belki ama sıkmadan alıp sizi başka bir dünyaya götürüyor. 

! ! !

(Filmde çok güzel replikler geçiyordu ve bunları aşağıda sizinle de paylaşmak istedim. Spoiler’a neden olabileceği için filmi izledikten sonradan bakmanızı tavsiye ederim.)

• Filmden alıntı sözler 

“Kalp sınırları belli bir kutu gibi değildir, siz doldurdukça genişlemeye devam eder.”

“Bir kitap okuyormuşum gibi düşün. Delicesine sevdiğim bir kitap... ama artık onu çok yavaş okuyabiliyorum. Bu yüzden de, sözcükler arasındaki boşluk o kadar büyüyor ki, artık sonunu getiremiyorum. Seni hala hissedebiliyorum ve hikayemizdeki sözcükleri... ama bunu artık sadece kelimelerin arasında mesafelerin olmadığı bir yerde yapabiliyorum. Maddesel dünyaya benzemeyen bir yerde. Başka bir şeyin var olup olmadığını bile bilmediğim bir yerde. Seni çok seviyorum. Olduğum yer artık burası. Olduğum kişi artık bu. Gitmeme izin ver. Ne kadar istesem de, artık kitabını okuyamam...”