SoN Dakika

Nadide Hayat Filmi Konusu ve Özeti

Selam, günaydın, iyi akşamlar, iyi geceler ve günün hangi zamanında iseniz merhabalar.
Henüz kısmet oldu ve ne izlesem de bir açılsam dediğim sırada Netflix’de Nadide Hayat adlı filme denk geldim. Detaylar Haberimizde;

Yönetmen Çağan Irmak, Başrol oyuncusu Demet Akbağ. Türk film sever olarak ve komedilerimizi de çok sevdiğimden tamamdır dedim ben bunu izlerim. Filmin başında Nadide Hanım’ ın hayalleri ile karşılaşan eşimin tepkisi ‘’bu ne ya’’  türünden oldu. Dur dedim Demet Akbağ boş filmde oynamaz hocam. Nitekim de öyle oldu. Film ilerledikçe eşimin farkındalığını gördüm. Önce göz ucuyla bakarken sonra kulak kesildiğini fark ettim. Benim dile getirip de anlatamadıklarımı film baştan sona özetlemişti. Biraz daha ses verdim tabii. Bu fırsat kaçmazdı.
Kendimizi bir kalıbın içine hapsetmiş, bize söylenenler kadar olduğumuzu ve yapabileceklerimizi belirleyen bir sosyal inancın filmde kırıldığını görüyorsunuz. Biz kendi adımıza karar veremeyiz ya da zaten böyle bir hak dahi olmadığı algısını yerle bir ediyor.
Yaşımıza göre davranışlarımız, yapacaklarımız, düşüncelerimiz, hobilerimiz, sorumluluklarımız ve hatta giyim şeklimiz sanki çok önceden belirlenmiş ve bize kalan sadece peki demek. Peki, şimdi bu kadın/adam ne yapacak. Komşu teyze, evladın, annen, baban, kardeşin, arkadaşların her kimse varsa etrafında söyledikleri şu. E tabii bunu, şunu, onu yapacak. Yargılar belli ve yargıların neye göre yapıldığı belli. Bulunduğu çevre, yaşı ve aldığı görevler (ben bunlara roller diyorum aslında, ama görev olarak algılanıyor) tabii ki şunu, bunu yapması gerektirir. Yani, yani başka şansımız, olasılığımız ya da belki bizim farklı bir fikre sahip olabileceğimiz şüphesi bile olmaksızın bize ne yapmamız gerektiği empoze ediliyor. Biraz akış dışına çıktığınızda, o çemberden dışarı her adım atmaya kalktığınızda ya deli diyorlar, ya sorunlu, depresyonda, hayalci ya da sizi dışlamayı seçiyorlar. Nadide Hayat filmi başından sonuna kadar başka olasılıklarımızın da olabileceği, hiçbir şey için geç ya da erken olmadığını, iste karar ver ve yola çık yeter ki,  asla pes etme mesajını müthiş bir şekilde özetlemiş.
Her zaman başka bir olasılık mümkün.  Hiç bir şey için mecbur değilsiniz. Yapıyorsanız siz istediğiniz içindir. Kendinize teslim olun, başkalarına değil. Yaşamınızın sorumluluğunu alın ve kararlarınızı kendiniz verin.  Sonra olana güvenin, izin verin, bırakın olsun. Bunu yaparken bilin ki asla bencil değilsiniz, sorumsuzluk yapmıyorsunuz. Size bahşedilen özgür iradenizi hakkıyla kullanıyorsunuz o kadar. Herkesin kendi hikâyesini kendi yazma hakkına sahiptir. Bu hakkınızın elinizden alınmasına rıza göstermeyin. Sevin, anlayışlı olun ve yola devam edin.
Kendinize şans tanıyın, bakın neler mümkün oluyor ve sonra arkanıza yaslanıp tadını çıkarın.
Keyifli Yaşamlarımız Olsun



EDİTOR

Gülçin A. Keçelioğlu

gulcin.arslanbas@gmail.com

Hiç yorum yok

';